23 Aralık 2014 Salı

Metin HARA- AŞKIN İSTİLASI YOL

Metin Hara- Aşkın İstilası YOL
 Şu hayatta en keyif aldığım şey kitap okumak...Aynı zaman da kitap hediye etmek, kendime kitap sipariş etmek, alışveriş yapsam da yapmasam da her gün kitap sitelerinde dolaşmak beni inanılmaz mutlu ederken, evde onlarca okumayı bekleyen kitabım olsa bile sevdiğim insanlardan kitap hediye almak beni deli mutlu ediyor. Gel gör ki  benim canım dostum Burçak'tan başka kimse bana kitap hediye etmez bu duruma Sevgili eşim de dahil:( Bu kitap da bana canım Burçağımın hediyesi...

   Bir Kitap Bağımlısı klasiği olan tarihimi de attım:)

Arka Kapak;
   Üç kitaptan oluşacak olan “Aşkın İstilası” serisi; dünyada yepyeni bir istila hareketi yaratacak. Şu an elinde tuttuğun kitap, serinin 1. kitabı, senin ilk adımın…

“YOL”
“YOL” bir aşk yolculuğu… Kendinde başlayıp yine kendinde biten… Bir çırağın yola düşmesi,
Bir neyzenin nefesi,
Bir âşığın kalp atımı,
Bir çocuğun gülümsemesi,
Bir tohumun toprağa kavuşması…
Kalbinin derinliklerinde hayalini kurduğun bambaşka bir dünyanın yol haritası…
Bu bir bilgi kitabı değil. Bu satırlar yaşamını değiştirmek için tasarlandı. Kendi başına yapabileceğin pratik uygulamalardan nefes egzersizlerine, chi enerjisinin kullanımından yeteneklerini hayallerinin ötesine taşıyacak ödevlere, yüzünde gülümsemeyle okuyacağın sayfalardan hüngür hüngür ağlayacağın hikâyelere kadar; her şey senin için titizlikle toparlanıp kaleme alındı…
Bu kitap; senin gözyaşlarınla ıslanacak, kahkahalarına tanıklık edecek, uyanışına “YOL” olacak…
Ciğerlerine çektiğin her nefes kalbinden çıkan kana kavuştuğunda ayakların seni bir adım daha ileriye taşıyacak… Her yeni adımında cennet biraz daha yaratılacak…
Kalbin atmak için doğru nedeni bulduğunda,
İnsanoğlunun uyanışına tanık olduğunda,
Benimle beraber bu “YOL”a çıktığında,
Yaşam ilk kez seninle anlam bulacak…
Aşkın İstilası başlıyor… “YOL”a çıkıyoruz!
Hazır mısın?

   Ben aslında Kişisel Gelişim kitaplarından hiç hoşlanmam ama bu kitap bir başka dostlar!!! Yol aslında bir üçleme'nin ilk kitabı...Metin Hara'nın çok bambaşka bir enerjisi var, bunu kitabın her sayfasında, satırında inanılmaz hissediyorsunuz. Çok fazla kitaplarla arası olmayan sevgili eşim bile yaz tatilimiz boyunca elinden bırakamadı:)Hatta zaman zaman yan şezlonga baktığımda kitapda ki meditasyonları yaparak okuduğunu görmek beni çok mutlu etti.
   İlk kitap bence genel bir bilgilendirme, yönlendirme ama asla zorlama yada yaptırım cümleleri kurulmadan yazılmış. Çünkü sizi bilmem ama benim Kişisel Gelişim kitaplarından hoşlanmamamın en büyük sebebi de emir kipi ile yazılmış cümlelerden oluşması(!) Metin Hara o kadar tatlı tatlı, mantıklı, uygulamalı, ödevli,samimi yazmış ki ben okurken büyük keyif aldım. İnanılmaz endişeli bir yapım vardır daha da kötüsü sevdiklerim söz konusu olunca kendime dert ederim herşeyi Burçak tam da annemin ameliyatı öncesi bu kitabı bana hediye edince hayatımda olmadığım kadar rahattım desem yalan olmaz. Ameliyat öncesi, anneciğimi beklerken, sonrasında bol bol ki toplarımla,dualarımla beraber düşünce gücüm birleşince herşey o kadar yolunda gitti ki inanamazsınız! Uzun lafın kısası YOL bana çok iyi geldi size de iyi gelsin isterseniz mutlaka alın okuyun derim...

19 Aralık 2014 Cuma

2014 Yılı Ganimetlerim

   Evet uzunca bir aradan sonra tekrar buradayım. Aslında yazamadığım aylar boyunca aklımın bir köşesi hep burada idi ama nedensizce bilgisayarımın başına oturup da yazamadım... Yeni yılda kendime sözüm açtığım gereksiz arayı hızla kapatmak olacak. O zaman hoşgeldim:)
   Tamam bloguma yazamadım ama kitap okumayı ihmal etmedim. Belki geçen yıla göre daha az okudum ama hayatımın hep en önemli yerinde kitaplarım vardı. Bakalım 2014 de neler okumuşum???

1- Ahmet ÜMİT- BEYOĞLU'NUN EN GÜZEL ABİSİ

2- NTV-2013 ALMANAK

3- Özlem ÇELİK- KENDİ HAYATINI YAŞA

4- Ayfer TUNÇ- SUZAN DEFTER

5- Elif ŞAFAK- USTAM VE BEN

6- Truman CAPOTE- TIFFANY'DE KAHVALTI

7- J.B SALINGER- ÇAVDAR TARLASINDA ÇOCUKLAR

8- İhsan OKTAY ANAR- GALİZ KAHRAMAN

9- Nermin BEZMEN- KURT SEYT VE ŞURA

10- Dr.Gökçen ERDOĞAN- GİZLİ KAPAKLI ŞEYLER

11- Jose SARAMAGO- KÖRLÜK

12- Ayşe KULİN- HAYAL

13- Ferza ÖZPETEK- İSTANBUL KIRMIZISI

14- Tess GERRITSIN- GECE NÖBETİ

15- Tezer ÖZLÜ- ÇOCUKLUĞUMUN SOĞUK GECELERİ

16- Barış BIÇAKCI- BİZİM BÜYÜK ÇARESİZLİĞİMİZ

17- Tess GERRITSEN- GÖLGESİZLERİN TUTKULU DANSI

18- Tess GERRITSEN- PROJE:ÖLÜMCÜL VİRÜS

19- Tess GERRITSEN- MASUMİYETİN İÇİN SAVAŞ

20- Jean Christophe GRANGE- KIZIL NEHİRLER

21- Jean Christophe GRANGE- ÖLÜ RUHLAR ORMANI

22- Jean Christophe GRANGE- ŞEYTAN YEMİNİ

23- Jean Christophe GRANGE- SİYAH KAN

24- Lily PRIOR- LA CUCINA

25- İsmail ERCİYAŞ- İSTANBUL DEDİKODULARI

26- RAMSES- IŞIĞIN OĞLU

27- RAMSES- MİLYONLARCA YILIN TAPINAĞI

28- RAMSES- KADER SAVAŞI

29- RAMSES- EBU SİMBEL'İN KARDEŞİ

30- George R.R MARTIN- TAHT OYUNLARI

31- George R.R MARTIN- KRALLARIN ÇARPIŞMASI- 1

32- George R.R MARTIN- KRALLARIN ÇARPIŞMASI- 2

33- Kürşat BAŞAR- YAZ

34- Tezer ÖZLÜ- ESKİ BAHÇE ESKİ HİKAYE

35- Metin HARA- YOL

36- John GRISHAM- VASİYETNAME

37- Arnaldur INDRIDASON- SULAR ÇEKİLDİĞİNDE

38- Espıdo FREIRE- DONDURULMUŞ ŞEFTALİLER

39- Christian JAGO- KATLEDİLEN PİRAMİD

40- Enver AYSEVER- BU ROMAN O KIZ OKUSUN DİYE YAZILDI

41- Khaled HOSSEINI- VE DAĞLAR YANKILANDI

42- RAMSES- BATI AKASYA'NIN ALTINDA

43- Yaşar KEMAL- İNCE MEMED-2

44- Ferit EDGÜ- HAKKARİDE BİR MEVSİM

45- Gabriel Garcia MARQUEZ- BENİM HÜZÜNLÜ OROSPULARIM

46- Haruk MURAKAMİ- RENKSİZ TSUKURU'YLA HAC YOLCULUĞU

Bu yıl benim ganimetlerim 46. Kim bilir belki 2014 bitmeden 47. kitabımı da bitiririm :) 
Sizin ganimetleriniz neler? Merak ediyorum...

2015 bol okumalı bir yıl olsun. Şimdiden keyifli okumalar...

11 Şubat 2014 Salı

Elif ŞAFAK- USTAM VE BEN

    Elif ŞAFAK severek okuduğum, blogum ve benim için de önemli bir yazar'dır. Blogumda ki ilk post bir Elif ŞAFAK kitabı idi. Ama çeşitli sebeplerden ne yazık ki ülkemiz de çok fazla haz edilen bir yazar değil. :( Ama tüm olumsuz yorumlara rağmen ben kitaplarını ve kalemini çok seviyorum...
    Tarihimi de attım...
    Arka Kapak;
    Öğrenme aşkıyla geçti ömrümüz, aşkı öğrenemesek de…

Tarihimizin en önemli ve çalkantılı dönemlerinden biri olan 16. yüzyılda İstanbul… Hindistandan gelen beyaz bir fil ve onun sırlarla dolu bakıcısı: Çota ile Cihan. Filbaz aynı zamanda bir üstadın çırağı. Ustası ise Sinan. Bu toprakların yetiştirdiği en büyük mimar.
Elif Şafakın muazzam hayal gücü ve zengin diliyle Osmanlı tarihinin derinliklerine doğru şaşırtıcı bir yolculuğa çıkıyoruz. Karşılıksız bir aşk, iktidar kavgaları, yobazlığın ortasında yeşeren sanat ve beklenmedik bir ihanet…
Bir tarafta bilime ve öğrenmeye inananlar, bir tarafta gelişmeyi durduranlar...
Ustam ve Ben, tarihi kişiliklerin, camilerin, kütüphanelerin, türbelerin, köprülerin resmigeçit yaptığı, rengârenk, canlı, sürprizlerle dolu bir dönem hikâyesi…

Öyle bir hayal dünyası ki içindeki konular ve tartışmalar günümüze dair de çok şey söylüyor. Uzun süre hafızalardan silinmeyecek, çok konuşulacak bir roman.

"İstanbul dediğin unutkanlıklar şehri. Orada her şey suya yazılmış. Ustamın eserleri hariç, onunkiler taşa kazınmış. O taşlardan birine bir sır sakladık. Çok zaman geçti üzerinden, nice alametler birikti ama hâlâ orada olmalı, bıraktığımız noktada. Bilmem bulan çıkar mı? Bulsa bile anlar mı? Ustamdan geriye kalan yüzlerce eserden ve binlerce, binlerce taştan bir tanesi var ki, altında gizli Arzın Merkezi."
    Evet son zamanlar da Osmanlı tarihi hiç olamayacağı kadar çok popüler oldu. Bunun en önemli sebeplerinden biri Muhteşem Yüzyıl dizisi'nin bu kadar tutku ile izleniyor olması gerek. Ben bir bölümünü bile merak edip izlemedim desem çok garipser misiniz? Elif ŞAFAK da Osmanlı Tarihi modasına uyup Ustam Ve Ben'i yazmış olsa gerek:)
    Ama kitapta onu diğerlerinden ayıran tarafı  Osmanlı döneminde yaşayan ve çok büyük eserlere imza atan, sadece ülkemiz de değil Dünyada da tanınan Mimar Sinan'ı anlatması olmuş. Anlatırken de hem tarihe bağlı kalıp hem de hayal gücünü de çok güzel kullanmış. Sadece Mimar Sinan'ı değil, etrafında ki çırakları, Çota adında ki fil'i, onun bakıcısı aynı zaman da Mimar Sinan'ın çırağı filbaz'ı, Mihrimah Sultan'ı, yaptığı harika eserleri, o zamanlar ne kadar zorluklarla mucizeler yarattığını 472 sayfa da anlatmış. Keşke 472 sayfada bitirmek yerine 1072 sayfa da olsaydı keyifle ve heyecanla okurdum. Ben Ustam Ve Ben'i severek ve keyifle okudum. Bence kesinlikle en kısa zamanda Ustam Ve Ben sinema filmi olsun ki okurken hayal ettiklerimi izleme şansı bulmuş olurum:) Son zamanlar da yazılmış iyi bir Türk yazar romanı arayışınız varsa Ustam ve Ben doğru cevap olacaktır....

5 Şubat 2014 Çarşamba

Ayfer TUNÇ- SUZAN DEFTER

   Bu kitabı okumadan önce ne Ayfer Tunç'u tanırdım ne de Suzan Defter isimli bir romanı olduğunu bilirdim. Severek takip ettiğim bir blog yazarının sevdiği kitaplar arasında olmasından dolayı ben de okumak istedim... Ne yazık ki hayatım boyunca hiç günlük tutmadım ama anladım ki günlük okumayı seviyormuşum:)
    Tarihimi de attım...
    Arka Kapak;
    "İnsan gençliğini aşka vermezse, gençlik ne işe yarar?"
    "Ama kaybeden sonunda siz olmuşsunuz."
    "Kayıp mı? Kaç kişi böylesine sevebilmiştir dünyada?"
    "Ama bir kucak korla kalan siz olmuşsunuz."
    "İyi ya boş değildi kucağım."
    "Ama yandınız, kül oldunuz."
    "Ama vardım, kül bunun kanıtı."

    12 Eylül'ün gölgesinde boğulan bir aşk hikayesi...Yaşamın kıyısında seyirci olmaktan öteye gidememiş bir erkek...Birbirinin ışığıyla kamaşan iki ayna arasında parçalanan bir kadın...Başkasının gözünde nasıl göründüğünü, iki günlük üzerinden anlatan deneysel bir çalışma. Modern zamanların karmaşık insanlık halleri Ayfer Tunç'un usta kaleminden unutulmaz bir edebiyat şölenine dönüşüyor.
    Suzan Defter, daha önce öykülerinden biri olduğu Taş- Kağıt- Makas'tan azat olmuş, tek başınalığı hak etmiş bir eser.
    İki ayrı kişilerin günlüklerinden oluşmuş bir roman Suzan Defter. Kitabın sol çift sayılı sayfaları Ekbel isimli bir erkeğe aitken, sağ tek sayılı sayfalarsa Derya isimli bir kadına ait. Derya günlükte kendi hikayesi dışında abisine aşık olan Suzan ile aralarını nasıl açtığını, yaşadığı kıskançlığı ve bundan duyduğu pişamnlığı yazıyor satırlarında... Ekbel ise baba mesleği olan avukatlıktan erken emekli olup evinde yaşadığı yanlızlığı anlatıyor...
    Kitabın sonrarında ne kadar farklı dünyaları keşfe çıktığınızı anlıyorsunuz. Günlük okumayı seviyorsanız, Ayfer Tunç ile daha tanışmadıysanız mutlaka okuyun derim...

Şimdiden keyifli okumalar o zaman:)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...