Hani ''sırtımda yük'' derler ya, benim de kütüphanemde beynime yük olan kitaplar var ne yazık ki.. :( Kimini kendi hür irademle aldım, kimi hediye edildi. Kitapları çok severim ama bu beşli ile yıldızım bir türlü barışmadı ne yazık ki... :(
Kitaplara haksızlık yapmayı sevmem ama bazı kitaplar beni içine almak istemez. Israr ederim olmadı ilişkimize ara verip tekrar denerim. Hatta bu huyumu bilen çevremdeki dostlarım ''okuyamıyorsan, sevmediysen neden bu kadar ısrar ediyorsun'' diye de beni eleştirir ama ben bir kitabı bir kere elime aldıysam iyi, kötü o kitabı bitirmek zorunda hissederim.
Bu kitabı ameliyat ettiğimiz bir hastamızın yayınevi vardı. Ameliyatına girdiğim için bana hediye etmişti. Hediye kitapları çok sevdiğimden hemen başlamıştım ama 502 sayfalık kitabın sadece...
sayfasını okuyabildim. :(
Paulo COELHO kitaplarını çok severim, sevdiğim yazarın da hayat hikayesini okumak istedim ki üstüne Can yayınları'nın bu sene yaptığı 5tl kampanyasından hemen kaptım bu kitabı. Ama Fernando MORAİS'in kötü bir anlatım tarzı olduğunu bilmiyordum. :( Paulo COELHO'nun bilinmeyen çok farklı yönleri olduğunu öğrenmedim desem yalan olur ama 517 sayfalık kitabın sadece...
sayfasını okuyabildim. :(
Hem otobiyografi okumayı sevdiğimden hem de Frida'ya olan hayranlığımdan dolayı bu kitabı heyecanla alıp, hevesle başlamıştım ama Hayden HERRERA'nın bu kadar kötü bir anlatım tarzı olduğunu bilmiyordum. 592 sayfalık kitabın sadece...
sayfasını okuyabildim. :(
Bu kitapta Yapı Kredi Yayınevin de çalışan bir akrabamın hediyesi.. yine hediye kitapları sevdiğimden bir heves başladım ama 159 sayfalık kitabın sadece...
sayfasını okuyabildim. :(
Daha önce hiç Adalet AĞAOĞLU okumamışken bana çok sevdiğim biri tarafından bu kitap tavsiye edildiğinde bir koşu gidip aldım, üstüne en az 3 kere tekrar tekrar başlamama rağmen 452 sayfalık kitabın sadece...
sayfasını okuyabildim. :(
Uzun posttun kısası bu beşli benim beynimde yükler. :( Ne kadar yeni kitaba başlasam da aklım hep onlarda ama inanıyorum en kısa zamanda hepsiyle barış imzalayarak zafere ulaşıcağım...
Frida'nın biyografisini ben de cok istiyodum okumayı, şimdi bi soğudum sen öyle söyleyince:) cünkü kitabın içeriği kadar anlatım dili de cok önemli. kimi ilk cümlesinde cezbediyo adamı, kimi de ittire ittire okutuyo kendini, hatta okutamıyo:)
YanıtlaSilben yine de denemek istiyorum, alırsam cünkü okurum eninde sonunda, ama seninki gibi biraz yılan hikayesine döner, orası kesin:)
Merhaba Minikkus:) Senin gözlüklü postuna da çok uygun bir kitap çünkü yazılar o kadar küçük ve sık ki görme problemli insanların okuması çok güç:)Frida'ya o kadar büyük bir hayranlığım var ki kitap hayal kırıklığı olunca arada filmini izledim:)Sana tavsiyem başka bir yayınevi'nin, başka bir yazar'ın kitabına bakabilirsin belki onlar daha sürükleyici ve okunası olabilir!Bulursan bana da haber ver lütfen...
Silbende kitaba basladim mi olumune okurum bitene kadar :)) gerci son zamanlarda pek kitap okuma firsati bulamadim ama blogun sayesinde belki ilham alir kendime bulurum bisiler :)) bende beklerim bloguma sevgiler
YanıtlaSilMerhaba Essra:) Öncelikle yorumun için çok teşekkür ederim:) Blogumdan ilham alıp tek bir kitap bile okusan ne mutlu bana:)Yorumumu yazıp hemen bloguna geliyorum:)
SilAh kiyamam sana.. bende senin gibiyim biliyorsun.. gitmeselerde birakamiyorum kitaplkarimi.. Mutlaka okuyup bitirmek istiyorum ki bu durum okuma hizimi cok yavaslatiyor :(( Frida aslinda cok begenilen bir kitap hatta bu yazarin kitabi cok yakin bir arkadasimin en sevdigi kitap ! Simdi kizin kitap anlayisindan suphe ettim ama hehehe :)))
YanıtlaSilMerhaba Lülücüm:) Bilmez miyim sen de benim gibi bırakamayanlardansın ama benim gibi ara verenlereden olabilirsin:) Bir kere Frida'yı okumak istiyorsan kesinlikle göz problemin olmuycak yazılar o kadar sık ve küçük ki benim gözlerim çok iyi görmesine rağmen zorlandım. Anlatımı sade olmadığı için çok yorucu arkadaşının en sevdiği kitapsa kendisiyle tanışıp,öpmek isterim:)
Sil