27 Şubat 2013 Çarşamba

Zülfü LİVANELİ- MUTLULUK

  ''Mutluluk'' okuduğum üçüncü Zülfü LİVANELİ kitabı. Daha önce de keyifle Serenad ve Leyla'nın Evi'ni okumuştum. Mutluluk, hep okunacaklar listemde vardı ama kitabından önce filmini izlediğim için sürekli erteliyordum ama tatlı arkadaşım Ceren tavsiye edince artık okumanın zamanı geldi dedim:)
    Tarihimi de attım:)
    Arka Kapak;
    Meryem: Van Gölü kıyısındaki bir kasabada, Allah'ın kendisini sevmesinden başka bir şey beklemeyen 17 yaşında bir kız. Şeyh amcasının tecavüzüne uğramış. Bir töre cinayetine kurban gitmek üzere. PROF. Dr. İrfan Kurudal: İstanbullu tanınmış bir aydın. Hayattan hiçbir beklentisi kalmamış. Sahip olduğu herşeyi geride bırakarak, teknesiyle amaçsız bir Ege yolculuğuna çıkıyor. Cemal: Gabar Dağları'nda PKK peşinde koşmuş bir komando. Askerliğini bitirip eve döndüğünde ömrünün en zor göreviyle karşı karşıya kalıyor: Ailenin yüzkarası amca kızını töre gereği öldürmesi gerekiyor. Her biri mutluluğu arayan Meryem, İrfan ve Cemal, kendilerinin, birbirlerinin ve ülkenin ruhunun derinlerine doğru çalkantılı bir yolculuğa çıkıyorlar. Peki, onları neler bekliyor?
    Mutluluk bana şunu öğretti; kitabını okuduğun filmi izleyeceksin ama filmini izlediğin kitabı okumuyacaksın! Benim için okuduğum her kitap aslında çektiğim bir film, okurken hafızamda görselleri canlanır.Mutluluğun filmini öncesinde izlediğim içinde kendi filmimi çekemedim aksine okurken hep filmden kareleri hatırladım bu da beni çok fazla mutlu etmedi!
   376 sayfada neler vardı derseniz: Meryem'in doğumu ile başlayan bir hikayeyi anlatıyor. Annesi daha onu doğururken öldüğü için köyde adı uğursuza çıkan, evde zulüm gören, üvey anne elinde büyüyen kadersiz Meryem'in hikayesi. Zor olan hayatı aile reisi, çakma şeyh, hayvan amcasının ona tecavüzü ile darmadağın olur. Amcasının bozduğu namusunu temizlemesi gerekmektedir ki bunun içinde askerden yeni gelen oğlu Cemal'e verilir bu görev!!! Cemal ise komando olarak yaptığı askerliğin etkilerini daha üzerinden    atamamışken, sevdiği kızla evlilik hayalleri kurarken düştüğü durum her şeyi mahveder. Ben bu satırları yazarken bile kimbilir kaç kızın infazına karar verilen bir ülkede yaşamak gerçekten utanç verici:( O köyde de  kızların infazı için infazı yapanların ceza almamaları için İstanbul'a götürülen kızlardan biri oldu Meryem... Kitabın içinde bir tarafta da bir profösörden bahsediyor yazar ki eşinden, işinden bulunduğu çevreden sıkılan, kendini kaybeden ama kendini bulmak adına çıktığı yolculukta yolları Cemal ve Meryem'le kesişir. Aslında Mutluluğa dair yazacak çok şey var ama birazı da kitabı okuduğunuzda size kalsın istedim. Cemal Meryem'i öldürcek mi? Profösör ile Cemal ve Meryem'in yolları nasıl kesişti? Profösör çıktığı yolculukta istediğini bulabilicek mi? İşte bu soruların hepsi Mutluluğun içinde...

10 yorum:

  1. mutluluk zülfü livanelinn okuduğum ilk kitabıydı çok beğenmiştim ben de...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar kitap sanatı:)Benimde okuduğum üçüncü Livaneli kitabıydı!Çok sevdim:)

      Sil
  2. Ben de bir kitabı okurken kendi kendime o zamanda, o hikayede yaşıyorum ya da senaryolaştırıyorum hemen :)
    Mutluluk filmini izlediğim için kitabı okumadım. Senin gibi düşünüyorum, yani filmden karelerle kitabı okumak pek hoşuma gitmeyecekti çünkü.. Öperim kitap perim <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım kuşum ne güzel yazmışsın öyle kitap perim diye çok sevdim:)Yani kitap güzel ama filmini izlediysen bence de okumamalısın! O zaman mutluluk aşkına seni kocaman öpüyorum:)

      Sil
    2. Ben de kocaman öpüyorum seni! Canım benim :) Bu arada internet bağlantısının gazabına uğradığımı sanıp, yorumu tekrar yazmaya çalışmıştım. Baktım ilki çıkmış, diğerini sildim ehhauha <3 Öptüm, kaçtım :)

      Sil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  4. Ben iki türlüsünü de sevmiyorum Gülşahcım, kitabı okurken canlandırıyorum gözümde o dünyayı, sonrasında filmi seyredersem genelde canlandırdığımdan farklı buldğum için hayal kırıklığına uğruyorum. Tersi olursa da, hayal gücüm çalışmıyor, zaten görmüş olduğum için. En iyisi ya kitabını okuyacaksın, ya filmini seyrediceksin :) Ben Mutluluk un filmini seyrettim sadece ve bence Türk sinemasının en iyi örneklerinden biriydi, Abdullah Oğuz mükemmel iş çıkarmış, hala top 5 imdedir senelerdir :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar Deniz'cim seni blogumda görmek harika:)Aslında seninki de bir bakış açısı çok da haksız sayılmazsın:)Ben de filmini izlediğimde çok beğenmiştim hatta fırsat bulursam tekrar izlemek istiyorum!Yaz'ı ve seni kocaman öpüyorum...

      Sil
  5. Haklisin.. Ben kitabini okudugum ve iyi bir uyarlama olduguna inandigim filmleri izlemeyi cok seviyorum.. Harry Potter serileri, life of pi ya da ucurtma avcisi en iyi uyarlamalar hatirladigim ama filmi izledigim bir kitabi okumak gercekten cok mantikli gelmiyor.. bu deneyimi yapmayacagim.. sayende daha da netlesti fikrim.. operim !

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım Lülüm:)Kesinlikle en doğru kararı vermişsin!Ben de Life Of Pi izledikten sonra kitabını da okumalıyım dedim ama Mutlulukta mutsuz olunca onu da okumaktan vazgeçtim!Ben de kocaman kocaman öperim:)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...